I. SELİM DÖNEMİ
Meşhur adı ile Yavuz Sultan Selim. Osmanlı devletinin 9.padişahı ve 88. İslam halifesidir. Ayrıca İlk Türk İslam Halifesidir ve Mekke ve Medine'nin hizmetkarı ünvanına sahiptir. II. Bayezid ve gül bahar hatunun oğlu, Ayşe hafsa sultan'ın eşidir.
Selim, devleti teslim aldığın andan itibaren 8.yıl gibi kısa bir zamanda Osmanlı topraklarını yaklaşık 2.5 kat büyütmüştür. Hükümdar olduğu süre boyunca halifelik Abbasilerden Osmanlıya geçmiş, Anadolu birliği sağlanmış ve İpek ve Baharat yolları ele geçirilmiştir.
Sultan Selim babasına karşı darbe yaparak hükümdar olmuştur Kırım hanı Mengli Giray'ın kızı ile evlenmiş ve onun askeri desteğini almıştır. 1520'de şirpence denilen bir çıban yüzünden vefat etmiştir. Bir rivayete göre babasının iktidarını zorla alan Yavuz'a beddua ettiği ve bu yüzden ettiği söylenir.
Hükümdar olmadan önce 29 yıl Trabzon valiliği yapan Selim bura da devlet tecrübesi edinmiştir.
Yönetme tecrübesi o kadar yüksektir ki daha vali iken Kars, Erzurum ve Artvin'i fethederek Osmanlı topraklarını genişletmiştir.
İKTİDAR MÜCADELESİ
Selim, ülkenin içinde bulunduğu durum da babasının saltanatı bırakacağı haberini alınca kardeşleri gibi oda kendi birliklerini hazırlamış ve buna kırım hanından gelen birlikleri de eklemiştir. Daha sonrasında ordusu ile Rumeli ye yürüyen Selim babası ve Selim karşıtlarınca bir asi harekette bulunacağı kuşkusuyla bir elçi göndermişlerdir. Selim gelen elçiye hiçbir asi harekette olmayacağını söylemiş ve aksine babasının elini öpmeye geldiğini söylemiştir.
Yine de karşıtları tarafından üstüne Rumeli Beylerbeyi gönderilmiş fakat savaş çıkmadan geri çekilmiştir. Bununla da kalmayıp üstüne babası kendisi gelmiş fakat oda savaşa girmeyip Selim'e dokunmamıştır, Üstelik bununla da kalmayıp 3 sancak ve 500.000 akçe verilmiştir.
Bu sırada Şahkulu ile girilen mücadelede veziriazam Hadım Ali paşa vefat etmiş daha sonrasında oğlu Şehzade Şehenşah da vefat edince padişahlıktan kesinlikle çekileceğini belirtmiştir. Yaptığı toplantılar da devletin ileri gelenleri çoğunlukla Şehzade Ahmed lehinde karar belirtmişlerdir.
Bu sebeple Şehzade Ahmed İstanbul'a çağrılmıştır. Bu haberi duyan Selim 40.000 kişilik ordusu ile Çorlu da babası ile savaşmış ve kaybetmiştir. Veziriazam Hersekzade daha önce verilen sözlere uyulması gerektiğini söylese de askerin Selim den yana olduğu bilindiği için sözleri dikkate alınmamıştır. Şehzade Ahmed geldiğinin 2.günü padişah ilan edildi.
Şehzade Ahmed'in hükümdarlığını kabul etmeyen yeniçeriler isyan etti ve Selim'in iktidara gelmesini istemişlerdir. Bunun üzerine Selim karşıtları Anadolu ya dönen Ahmed'in yerine Şehzade Korkud'u İstanbul'a çağırdılar faka askerler Şehzade ye hürmet etseler de Selimden başkasın hükümdar görmek istemediklerini belirtti.
Bunun üzerine Seli tahta çıkarak padişah oldu.
Selim'in padişahlığı döneminde Doğu da Safevi tehlikesi Çaldıran savaşı ile ortadan kaldırılmıştır. Ve bu zaferi Mercidabık savaşı ile Halep ve Ridaniye savaşı ile de Kahire'nin alınması takip etmiştir.
Savaşı kaybedeceğini anlayan Memluklü hakanı Tomanbay Selim'in çadırına suikast düzenlemeye çalışsa da yanlış çadırı basması ile başarısız olmuştur.
ÖLÜMÜ
Kısa süreli bir saltanat süren Selim tecrübesi ve zekasıyla Osmanlı topraklarına ve hazinesine 8 yıl da 80 yıllık katkı sağlamıştır. Doğu ya yaptığı seferleri tamamlayan Selim batıya yönelmiştir. Ancak sırtında şirpence diye anılan bir çıbanın çıkmasıyla rahatsızlanmıştır. Fakat kendisi bu çıbanı önemsememiş ve dostu Hasan Can sırtına bir şey battığını söylemiş ve Hasan Can ise ona sırtına çıban olduğunu ve merhem sürmesini söylemiştir ancak buna izin vermeye Selim şu sözleri söylemiştir. "Biz Çelebi değiliz ki, bir çıban için cerrahlara müracaat edelim" diyerek geçiştirmiştir.
Ertesi gün hamama gittiğinde çıbanı sıktırmış daha sonra yaranın büyümesiyle Hasan Can'a "Seni dinlemedik amma kendimizi helâk ettik " diyecektir. Yinede seferi yarıda bırakmamış Edirne ye doğru yola çıkmıştır. 40 gün süren tedaviden sonuç alınamamış ve yara yayılmıştır bunun üzerine tedavi bırakılmış ve Sultan Selim vasiyetini bir an önce yazdırmıştır. 1520 Eylülünün 21'i gecesi vefat etmiştir vefatı oğlu İstanbul'a gelene kadar söylenmemiştir.
Saygı ile anılacak zekaya ve devlet tecrübesine sahip olan Selim Osmanlının yükselişinde büyük adımlar atmış ve birçok başarılar elde etmiştir. Ölmeden önce ki şu sözleri Osmanlı tarihi açısından büyük önem taşımaktadır.
"Benim altınla doldurduğum hazineyi, torunlarımdan her kim doldurabilirse kendi mührü ile mühürlesin, aksi halde Hazine-i Hümayun benim mührümle mühürlensin." diyerek vasiyet etmiştir.
Sign up here with your email
Yorum Kuralları
1.Yorumlar yazı ile alakalı olmalıdır.
2.Ahlaki ve Milli değerlere hakaret içeren yorumlar yasaktır.
3.Argo kelimelerin kullanımı yasaktır. ConversionConversion EmoticonEmoticon